Depremde zarar gören vatandaşlar için hukuki süreç... İdari yargıda haklar nasıl aranmalı?

Depremde zarar gören vatandaşlar için hukuki süreç... İdari yargıda haklar nasıl aranmalı?

Depremde zarar gören vatandaşlar için hukuki süreç... İdari yargıda haklar nasıl aranmalı?

Avukat Arabulucu N. Gökçe Ertan, özellikle şubat ayında meydana gelen deprem sonrasında sıkça sorulan sorulardan biri olan; “Konut ve işyeri zarar görmesi halinde idarenin sorumluluğuna gidilebilir mi, başvurulacak hukuki yollar nelerdir?” sorusuna açıklık getirdi.

İSTANBUL (İGFA) - Avukat Arabulucu N. Gökçe Ertan, şubat ayında ülkemizde yaşanan ve toplamda 11 ili etkileyen depremin ardından oluşan maddi ve manevi zarar gören vatandaşlarımızın idari yargıda haklarını araması gerektiğini ve dava açmaları gerektiği konusunda uyardı.

Avukat Arabulucu Ertan, “Şubat ayında ülkemizde meydana gelen deprem sonrasında maddi veya manevi açıdan zarar gören vatandaşlarımızın idari yargıda haklarını araması gerekiyor.” diyerek, dava açmadan önce yapılması gereken maddeleri de depremzede vatandaşlarımız için açıkladı.

 Ertan, “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesinde “İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve herhâlde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi hâlinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir hükmü yer almaktadır.” dedi.

Vatandaşların kendi hakları konusunda daha dikkatli ve araştırmacı olması gerektiği uyarısında bulunan Ertan, konuyla ilgili şunları kaydetti:

“İdarenin deprem durumunda sorumlu tutulabileceği tüm faaliyetleri idari eylem olarak nitelendirilmektedir. Gerekli önlemleri almamak şeklindeki sorumlulukta olumsuz/ihmali eylem söz konusu iken yürüttüğü hizmette kusur olması da idari eylem olarak nitelenir. Bu nedenle yapılacak başvurunun bu eylemin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde belediye, valilik, İçişleri Bakanlığı ve ilgili olabilecek bakanlıklara yapılması gerekir. İdari yargıyı diğer yargı kollarından ayıran önemli bir özellik de yazılı yargılama yapılması ve bu nedenle ispat araçlarının farklılaşmasıdır. İdari yargıda hâkimin aktif konumu (re’sen tahkik) ilkesi geçerli olduğundan hâkim tarafların iddialarını ispat araçları ile yetinmek zorunda olmamakla birlikte, tanık dinleme gibi olanaklara sahip olunmadığından konuyla ilgili yazılı delillerden yararlanabilecektir.”


Haber Kaynak : İGFA

1084 hâkim ve savcının görev yeri değişti!

74 ilde zehir tacirlerine darbe! 1.811 gözaltı

Düzce'de 800 bin liralık kokain ele geçirildi

Gebze’de babaya tokat atan şüpheli İstanbul’da yakalandı!

İstanbul Maltepe sonbaharı piknikle karşıladı

60 STK temsilcisi toplumsal cinsiyet eşitliği için eğitim aldı

İstanbul Beylikdüzü'nden bağımlılıkla mücadelede psikolojik destek

Kuran-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Türkiye finali Bilecik’te yapıldı

15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü: Erken teşhis hayat kurtarır

Sakarya'da Peyzaj, Süs Bitkileri, Bahçe Sanatları ve Ekipmanları Fuarı sona erdi

İstanbul'da ücretsiz ulaşımda 'Yol Arkadaşım Maltepe'nin yeni durağı Gülensu oldu

Salomon How To Trail Run 10. sezonu Kınalıada’da açtı

Gümrük kapılarında uyuşturucuya dev darbe!

Keşanlı atlet Ahmet Tek’ten İstanbul’da çifte başarı

Müziğin sihirbazları Ziynet Sali için İstanbul’da