Türkiye’nin ihracatında yükselişini sürdüren kimya sektörünün lokomotifi plastikler oldu. Ağustosta 786 milyon dolarlık ihracata imza atan sektör, küresel zorluklara rağmen sanayinin direncini ortaya koydu
İSTANBUL (İGFA) - Türkiye’nin ihracatında kimya sektörü yükselişini sürdürüyor.
Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ağustos 2025’te Türkiye’nin ihracatı 21,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. En fazla ihracat yapan sektörler arasında otomotiv, 2,7 milyar dolarlık dış satımla ilk sırada yer aldı. Kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü ise 2,6 milyar dolarlık ihracatla toplamdan yüzde 12 pay alarak ikinci sırada yerini korudu.
Kimya ihracatının en güçlü kalemi olan plastikler ve mamulleri, yaklaşık 786 milyon dolarlık ihracatla sektörün lideri oldu. Bu kalemi, mineral yakıtlar ve anorganik kimyasallar izledi.
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, sektörün ihracattaki güçlü konumuna dikkat çekerek, “Plastikler ve mamulleri, Türk kimya ihracatında uzun süredir liderliğini sürdürüyor. Ağustos ayında 786 milyon dolara ulaşan ihracat rakamımız, küresel pazarlarda rekabet gücümüzün ve üretim kapasitemizin göstergesidir. Sektörümüz, yüksek katma değerli ürünleriyle hem ülke ekonomisine katkı sağlıyor hem de sanayimizin dinamizmini ortaya koyuyor” dedi.
SANAYİCİ MAKRO VERİLERİ İZLİYOR
Plastik sektörünün çatı kuruluşu PLASFED Başkanı, sanayiciler için makro göstergelerin önemine de değindi. Ağustos ayı enflasyon rakamlarının, üretimde maliyet baskılarının devam ettiğini ortaya koyduğunu belirten Karadeniz, buna rağmen ihracatın güçlü seyrinin sanayicinin direncini ve üretme kararlılığını gösterdiğini ifade etti.
İSO Türkiye İmalat PMI verisinin 47,3 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Karadeniz, “Daralmanın sürdüğü görülüyor, ancak temmuzdaki 45,9 seviyesine göre daralma hızının yavaşladığını izliyoruz. Bu tablo, küresel zorluklara rağmen üretimde toparlanma eğilimine işaret ediyor” dedi.
Karadeniz, ihracat başarısının kalıcı hale gelmesi için yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Sanayicimiz, tüm küresel ve yerel zorluklara rağmen üretmeye ve ihracat yapmaya devam ediyor. Ancak sürdürülebilir büyüme için finansmana erişim kolaylaştırılmalı, yüksek enerji maliyetleri rekabet gücümüzü zayıflatmamalı ve yatırım teşvikleri daha etkin kullanılmalı. Doğru politikalarla sektörümüzün ihracattaki payını çok daha yukarı taşımamız mümkün.” dedi.
Türkiye’nin makro verilerinin, sanayinin küresel dalgalanmalara rağmen ayakta kalma kapasitesini ortaya koyduğunu belirten Karadeniz, plastik sektörünün de bu direncin önemli bir parçası olduğunun altını çizdi. Karadeniz, önümüzdeki dönemde, üretim ve ihracat odaklı büyüme stratejisiyle Türkiye’nin ekonomide daha güçlü bir konuma geleceğine inançlarının devam ettiğini vurguladı.