Ramazan'da hızlı yemek kilo aldırıyor... Şerbetli yerine sütlü yiyin!

Ramazan

Ramazan'da hızlı yemek kilo aldırıyor... Şerbetli yerine sütlü yiyin!

Ramazan’da uzun süren açlık sonrası fazla miktarda ve hızlı besin tüketiminin zararlarına dikkat çeken Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan, yüksek yağ ve şeker oranına sahip “şerbetli tatlı” yerine “sütlü tatlı” yenilmesini önerdi.

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan, Ramazan ayında yapılan hatalı beslenme alışkanlıklarına dikkat çekti.

Uzun süren açlık sonrası fazla miktarda ve hızlı bir şekilde besin tüketiminin zararlarına da dikkat çeken Doç. Dr. Müge Arslan, “Boş olan mideye hızlı ve fazla miktarda besin girdiğinde mide rahatsızlıklarının yanı sıra, şişmanlama da bu süreçte görülebilir. Aslında Ramazan ayını şişmanlamadan geçirmek mümkün olsa da bu süreçte yapılan beslenme hataları nedeniyle kilo alma durumu ortaya çıkabilmektedir” diyerek, hem sindirimin tamamlanması için zaman açısından, hem de doyma hissinin algılanması açısından yavaş ve çok çiğneyerek besin tüketiminin altını çizdi.

TOKLUK HİSSİ BEYNE, BESİN AĞZA ALINDIKTAN 15 DAKİKA SONRA ULAŞIYOR

Doç. Dr. Müge Arslan, iftarda çok hızlı besin tüketilmesine ilişkin yaptığı değerlendirmede de,  “Tokluk hissi beyne, besin ağza alındıktan 15 dakika sonra ulaşır. Ancak, uzun süreli açlığın etkisiyle neredeyse nefes almadan besin tüketildiği için tokluk hissi algılanamadan porsiyon miktarı artıyor. Genellikle de uzun süreli açlıkta hızlı ve fazla miktarda tüketilen besinler kalorili oluyor. Mesela iftariyeliklerle birlikte pideye çok fazla yükleniliyor ve böylece karbonhidrat içeriğinin fazlalaşması ve enerji alımı da  artıyor. Hızlı yemek yeme alışkanlığıyla birlikte şişmanlık kaçınılmaz hale geliyor.” dedi.

Uzun süreli açlıkta, 16-18 saatlik bir süreçte, ciddi anlamda şeker düşüşü yaşandığını da ifade eden Doç. Dr. Müge Arslan,“Sahura kalkmadığınızda bu durumu daha da olumsuz hale getirmiş olursunuz. Hem mide rahatsızlıklarını önlemek hem de kilo alımının önüne geçmek için sahura mutlaka kalkılmalıdır.” dedi.

İnsanların Ramazan’da iki farklı beslenme davranış sergilediklerini kaydeden Doç. Dr. Müge Arslan, “Sahura kalkanlar ve sahura kalkmayanlar… Sahura kalkmayanlar, sahura kadar olan süreçte beslenmeye devam edebiliyorlar. Bu, hiç yapmamaktansa tercih edilebilir bir seçenektir. Yani sahura kalkmamaktansa iftar sonrasından sahura kadarki süreçte  atıştırmalıklar şeklinde besin alımı, hiç yapılmamasından daha iyidir. Ancak uyku da insanlara daha cazip gelebiliyor. İftardan sonra uyuyup, sonrasında sahura kalkmak çok daha tercih edilebilir bir durumdur. Sahur zamanı sabaha yakın olduğu için, kahvaltı öğünü niteliğindeki sahur, o gün içerisindeki 16-18 saatlik açlığı dengeleyecek olan öğündür. Bu nedenle sahur altın değerindedir, çok önemlidir ve mutlaka kalkılması gerekir.” diye konuştu.

ŞERBETLİ TATLILAR YERİNE SÜTLÜ TATLILAR VEYA DONDURMA…

İftar sofraları denince akla ilk gelenlerin meşhur iftar pideleri ve tatlılar olduğunu dile getiren Doç. Dr. Müge Arslan, şunları kaydetti:

“Elbette ki tatlı tüketilebilir. Zaten normal beslenme düzeninde de tatlı yenilmez diye bir kural yoktur. Bireylerin yaşam tarzlarına göre tatlı tercihleri değişebilir. Ancak Ramazan'da, uzun süreli açlığın ardından kurulan zengin sofraların sonunda genellikle hamur işi ve şerbetli ve yağı fazla olan tatlılar tercih ediliyor. Bu durum mide rahatsızlıklarına yol açabilir. Çünkü uzun süren açlığın ardından iftarla birlikte hızlı bir besin tüketimi gerçekleşiyor. Ardından tüketilen şerbetli ve yağlı tatlılar, uzun süre düşük seyreden kan şekerini bir anda yükseltiyor ve sonrasında hızlı bir düşüş yaşanıyor. Bu durum, kan şekeri dengesinin bozulmasına neden oluyor. Bu nedenle, bu tür yağ içeriği yüksek  veya şerbetli tatlılar tüketildiğinde, yedikten sonra halsizlik ve modda düşüklük hissedilebilir. Tatlı tüketmek isteyenler, sütlü tatlıları (tavuk göğsü, sütlaç, muhallebi gibi) veya dondurmayı tercih etmelidir. Daha hafif ve sütlü tatlılar, kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur.”

ÖNCE ÇORBA ARDINDAN 15 DAKİKA ARA!

Ramazan'ın en önemli öğününün iftar olduğunu söyleyen Doç. Dr. Müge Arslan, “Çünkü uzun süren açlığın ardından ilk kez yemek yenecek olması nedeniyle oldukça önemlidir. Ancak bu öğünde çok yanlış beslenme davranışları sergilenebiliyor. Hatta bazı insanlar açlıkla kaşığı ellerinde bekleyip ezan okunduğu anda yemeğe başlıyorlar. Uzun süren açlık sonrası düşen şekerin dengelenmesi açısından iftar oldukça önemlidir. Bu öğünde, uzun süre boş kalan mideyi yormayacak ve sindirimi kolaylaştıracak besinler tercih edilmeli, kan şekeri dengesini korumaya özen gösterilmelidir. İftariyelik olarak bilinen peynir, hurma, zeytin ve küçük birer dilim pastırma veya sucuk gibi seçeneklerle mideyi yavaş yavaş rahatlatmak faydalı olacaktır. İftara başladıktan sonra çorbayla devam edilebilir. Bir kase çorba içildikten sonra 15-20 dakika dinlenilmesi önerilir. Bu, midenin sindirimine yardımcı olur ve kan şekeri seviyesinin düzenlenmesini sağlar. Bu 20 dakikalık arada namaz kılmak gibi aktivitelerle vakit geçirilebilir. Ardından ana yemeğe geçilebilir. Et yemeği, sebze yemeği, pide, salata ve yoğurt gibi besinlerle iftar tamamlanabilir.” diye konuştu.


Haber Kaynak : İGFA

Kırmızı Başlıklı Kız Müzikali Keçiören'de Sahnelendi

Peşaver Şehitleri Ankara'da Anıldı

Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay Son Yolculuğuna Uğurlandı

Alanya'da Demirtaş Mahallesi'nde Ulaşım Konforu Artıyor

Afetlere hazır, güçlü bir Eyüpsultan için

Eyüpsultan'da Altyapı ve Bakım Çalışmaları Devam Ediyor

Pamukkale'de Mobil Atık Toplama Aracı 28 Mahalleyi Dolaşıyor

“İşimiz Aşk” Tiyatro Oyunu Kartal’da Sahnelendi

Bolu'da Çocuklara Yönelik Ücretsiz Kitap Okuma Etkinliği Düzenlenecek

Mehmet Ali Büklü, Vefatının 31. Yılında Kartal'da Anıldı

Kartal'da Çocuklara Yönelik Yeni Yıl Kutlamaları ve Tiyatro Gösterileri Başladı

Kartal Belediyesi, Soğuk Kış Günlerinde Vatandaşlara Sıcak Çorba İkram Ediyor

Esenboğa Havalimanı Metro Hattı'nın İnşasına 2026'da Başlanacak

1907 Travel resmen Fenerbahçe Spor Kulübü'ne devredildi

Türk Deniz Ticaret Filosu Dünyada İlk 10'a Yükseldi